17.11.11

midnight in paris ..




Midnight in pariss...Kendimi Paris'te hissetmemi sağlayan tek film oldu.Aslında bilindik yerlerde geçmiş olsa da, film kendine özgü naifliği ile bambaşka bir yere götürüyor insanı.Filme şöyle harika böyle harika diyemem yinede beğendim fakat çoğu insana hitap edebileceğini düşünmüyorum.Bana kalırsa ;film baştan sona zarif ,estetik ve büyüleyici..Sahiden büyüleyeci..Yaşadığı zamandan mutlu olmayıp eski zamanlarda yaşamak isteyen çok insan tanıyorum ,filmi izleyince fark ettiğim en önemli şey geçmiştekilerinde kendi zamanlarından memnun olmadıkları ve daha geçmiş zamanlara duydukları özlem.. Derler ya her yaşın bir güzelliği vardır diye her zamanın da bir güzelliği var demek ki.Yinede 20.yy 'ın teknolojik güzellikleri acınası ..Bunu teknoloji karşıtıyım falan filan diye söylemiyorum hatta teknoloji olmadan nasıl yaşayabilirdik bi fikrim yok.Ama insanlar yaşamış, gerçekten merak ediyorum bir zaman tünelinde dolaşıp bir kızıldereli kabilesine konuk olmak,vebalı Viyana saraylarında dolaşmak,Fransa'nın modern ve güçlü kadınlarıyla sohbet etmek,tüm o eski binalarda gezinmek nasıl olurdu? Biliyorum saçmalıyorum yine ama filmin suçu,beni bu kadar saçmalatan midnight in paris..

dipnot; Ayrıca bir Marion Cotillard hayranı olarak bir kez daha hayran kaldım ona ne harika bir aktrist,bu filmde de yine çok sevimli..Onu hep sinemada görmek dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder